Searhing...
There were no results.
The remarkable, minimalist Kassandra Hotel with its Blue ~ White architecture in Oludeniz.
On a sunny July morning I continue my way south towards Ölüdeniz. The weather is warm. The stars are small and there are countless bays around... All this creates an air of happiness directly!
I stay at Kassandra Hotel | @kassandraoludeniz, the place of Özlem and Mehmet, whom I find friendly. Shades of blue and simplicity of white meet here.
The stairs passing through the middle of its two buildings is an element that changes the atmosphere of the hotel and makes it different from the others.
Kassandra with its minimalist and Greek island-inspired design and specially designed pool impresses me from the reception to the pool, from the rooms to the restaurant as soon as I enter...
🌿 The interiors of Kassandra's rooms are also in a simple elegance. There are even private jacuzzis on the terraces of the suites. My favorite: The 45 m2 Premium room with a jacuzzi on the terrace. After breakfast in the morning, I find some serenity and calmness by the pool in the mysterious and sweet garden with palm trees and lavender inflorescences...
🌙 As soon as the end of the day's endless melody of dozens of birds, I move on to the dinner ceremony. This time we go light in their a la carte restaurant. Grilled salmon, salad and cold white wine go well in this atmosphere.
The standout flavors of the resort are the rich mixed breakfasts, and the Menengeç sprouts, crispy, grilled tenderloin and lamb shank for dinner.Kassandra is suitable for families with children of all ages
0-6 YEARS FREE
The hotel is 200 meters from the sea.
The facility is open until November 1st.
There are 24 rooms in total.
Room sizes are between 25-45 M2.
There are no suitable places for pets.Guests arriving by car can park their vehicles in the paid parking lot. Dalaman Airport is 60 km away.
The most special and unique 'thing' in the facility is the poolside pleasure and serenity.Places I especially recommend you to make time for: Kayaköy, Butterfly Valley, boat tour, Saklikent
Food and drink recommendations from a region where I am sure of its location, energy and taste:
🍳 FOR BREAKFAST: Lebessos WINEHOUSE
🍴 CAFE: KUMBURNU STARBUCKS,
🌿 DINNER: MAYIKAS AND BUKA
Hisaronu Bar Street, a place of entertainment in the evenings for the young and the young at heart
Kayaköy, Türkiye'nin güneybatısında, Muğla iline bağlı Fethiye ilçesinin yaklaşık 8 kilometre güneybatısında bulunan tarihi bir köydür. Antik Karmylassos kenti olarak bilinen yerleşim, 1923 yılında Türk-Yunan mübadelesi sırasında terk edilmiş ve o zamandan beri ıssız bir hale gelmiştir. Kayaköy, boşaltılmış taş evleri ve kiliseleriyle ünlüdür. Bu yapılardan birçoğu, Yunanistan'dan gelen Türk mübadillerin ayrıldığı dönemde terk edilmiştir. Köy, zamanla doğal olarak bozulan ancak büyük ölçüde korunmuş tarihi dokusuyla, ziyaretçilere tarihi ve kültürel bir atmosfer sunmaktadır. Bugün, Kayaköy, ziyaretçiler için bir tarih ve kültür merkezi olarak hizmet vermektedir. Taş evlerin arasında dolaşmak, kiliseleri keşfetmek ve bölgenin tarihi hakkında bilgi edinmek için popüler bir turistik yerdir. Ayrıca, çevredeki doğal güzelliklerle çevrili olması nedeniyle doğa yürüyüşleri ve trekking için de ideal bir noktadır.
Kelebekler Vadisi, Türkiye'nin güneybatısında, Fethiye ilçesine bağlı Ölüdeniz beldesi yakınlarında bulunan doğal bir kanyondur. Türkçe'deki adıyla "Kelebekler Vadisi", yaz aylarında bölgede bulunan onlarca kelebek türünün varlığına atfen verilmiştir. Kelebekler Vadisi, yüksek kayalıklarla çevrili, yeşilliklerle bezeli ve muhteşem deniz manzarasına sahip bir kumsala sahiptir. Berrak denizi ve doğal güzellikleriyle ziyaretçileri cezbeden bir yerdir. Vadi, ulaşımın zor olması nedeniyle doğal güzelliğini korumuş ve daha sakin bir atmosfer sunmaktadır. Genellikle tekne turları veya yürüyüş yoluyla ulaşılabilen Kelebekler Vadisi, doğa severler, macera arayanlar ve dinlenmek isteyen tatilciler için popüler bir destinasyondur. Burada kamp yapma, denizde yüzme, doğa yürüyüşleri yapma gibi aktiviteler yapmak mümkündür. Aynı zamanda vadide birkaç küçük kafe ve restoran da bulunmaktadır, bu yüzden ziyaretçiler burada günün tadını çıkarabilir ve dinlenebilirler.
Babadağ, Türkiye'nin güneybatısında, Muğla iline bağlı Fethiye ilçesinin yakınlarında bulunan bir dağdır. Özellikle paraşüt sporuyla tanınan Babadağ, dünya genelinde önemli bir uçuş noktasıdır. Babadağ'ın en çarpıcı özelliği, deniz seviyesinden yaklaşık 1.969 metre yükseklikte olmasıdır. Bu yükseklik, dağın zirvesinden muhteşem bir manzara sunmasını sağlar. Babadağ'dan yapılan paraşüt uçuşları, Ölüdeniz sahilinden başlar ve mükemmel hava koşulları ve muhteşem manzaralar nedeniyle dünya genelinde paraşüt severler için popüler hale gelmiştir. Babadağ ayrıca doğa yürüyüşleri ve trekking için de popüler bir yerdir. Dağ eteklerinde bulunan yürüyüş parkurları, doğal güzelliklerle dolu ve keşfedilmeyi bekleyen birçok rotayı içerir. Babadağ, Fethiye'nin turistik cazibe merkezlerinden biridir ve her yıl binlerce turist tarafından ziyaret edilir. Hem macera severler hem de doğa tutkunları için muhteşem manzaralar ve aktiviteler sunan bu eşsiz dağ, Fethiye'nin benzersiz doğal güzelliklerinden biridir.
Likya Yolu, Türkiye'nin, güneybatısındaki Fethiye'den başlayarak Antalya'ya kadar uzanan, antik Likya'nın kurulduğu Teke Yarımadasındaki patikalardan bir kısmının işaretlenip haritalanması ile oluşturulmuş, ilk uzun mesafeli yürüyüş rotasıdır. Yürümesi ortalama 29 gün sürer. Likyalılar tarafından ticaret, askeri, insan ve hayvan ulaşımı amaçlı olarak kullanılan yol, 1989'dan beri Türkiye'de yaşayan İngiliz/Türk amatör tarihçi Kate Clow tarafından tasarlandı ve 1999'da, 509 kilometre (316 mil) olarak açıldı. 2023 itibarıyla, Likya Yolunun uzunluğu yaklaşık 760 kilometre (470 mi)'dir. Bu yol, Fethiye, Ovacık yakınındaki Hisarönü'nden başlayıp Antalya'dan yaklaşık 20 km (12 mi) uzaktaki Konyaaltı, Geyikbayırı'na kadar gider. Yol, kırmızı ve beyaz yol çizgileriyle işaretlidir. Yol, adını Likya uygarlığından almıştır. Patara Limanı yakınlarında bulunan ve 1994 yılında Prof. Dr. Sencer Şahin tarafından tercüme edilen Stadiasmus Patarensis isimli bir yazıtta Milattan sonra 43 yılında Likya’nın bir Roma eyaleti olduğu belirtilmekte ve bölgede yer alan 69 yol ve 53 şehir listelenmektedir. Dünyanın en iyi uzun mesafe yürüyüş rotasından biri olarak gösterilmektedir. Parkur üzerinde yer alan Gelidonya Feneri manzarası 2007 yılında Türkiye'nin en güzel manzarası seçilmiştir. Ayrıca dünya üzerinde bir geminin tamamının çıkarılabildiği ilk su altı kazısı bu bölgeden görülebilen Amerikan Koyu'nda yapılmıştır.
Ölüdeniz'in batısında ve takriben 7 km uzağındadır. Adada M.S. 5-13. yüzyıllarda yapıldığı anlaşılan Bizans ve Roma devirlerine ait ev, depo, sarnıç ve kilise kalıntıları bulunmaktadır. Gemiler Adası, korunması gereken tarihi değerlerden biridir. Kaya Mahallesinin arkasındaki tepeyi aşarak gelen yol, sizi zeytin ve çam ağaçlarıyla çevrelenmiş bir başka güzelliğe, Gemiler Koyuna ulaştırıyor. Gemiler Koyunun tam karşısındaki kaplı St. Nicholas'a (Gemiler Adası) tekne ile geçebilir ve Bizans döneminden kalma kalıntıları görebilirsiniz. 1990 yılında bir Japon Arkeoloji Heyeti'nin Fethiye Müzesi ile birlikte başlattığı kazılarda gün ışığına çıkartılan buluntulardan, adanın erken Hristiyanlık döneminde önemli bir ziyaret merkezi olduğu ve denizler azizi Nicholas’ın bu adada yaşadığı anlaşılıyor.
Saklıkent Millî Parkı veya yaygın adıyla Saklıkent Kanyonu, Antalya-Muğla sınırını çizen Eşen Çayı'nın kolu olan Karaçay'ın oluşturduğu kanyondur. Muğla'nın Seydikemer ilçesi sınırları içerisindedir. Suyun kolayca aşındırabileceği Kalkerli arazide, fay çatlaklarının da yardımıyla sarp ve derin bir kanyon oluşmuştur.Uzunluğu 18 km, yüksekliği 200 m'dir. En dar yeri 2 metreye kadar düşer. Kanyonun oluştuğu arazi kireçtaşı kütlelerinden oluşur. Suyun kolayca aşındırabileceği kalkerli arazide fay çatlaklarının da yardımıyla sarp ve derin bir kanyon oluşmuştur. Uzunluğu 18 km, yüksekliği 200 m'dir. En dar yeri 2 metreye kadar düşer. Kanyonun bulunduğu arazinin yüksekliği 1000 metrenin üzerindedir.
Kumburnu Tabiat Parkı, Türkiye'nin Muğla iline bağlı olan Fethiye ilçesinde yer alan doğal güzellikleriyle ünlü bir alanı temsil eder. Eşsiz kumsalları, berrak denizi ve çevresindeki doğal zenginlikleriyle ziyaretçilerine benzersiz bir deneyim sunar. İşte Kumburnu Tabiat Parkı hakkında daha detaylı bir açıklama: 1. Doğal Güzellikler: Kumburnu Tabiat Parkı, muhteşem doğal manzaralarıyla ünlüdür. Beyaz kumlu plajları, turkuaz renkli denizi ve çam ağaçlarıyla çevrili doğal peyzajıyla ziyaretçilerini büyüler. 2. Kumsallar: Parkın en çarpıcı özelliklerinden biri, geniş ve bakir kumsallarıdır. Temizlik ve bakım açısından özenle korunan bu kumsallarda güneşlenmek, denize girmek ve doğanın tadını çıkarmak mümkündür. 3. Su Sporları: Kumburnu, su sporları tutkunları için ideal bir yerdir. Yelken, sörf, deniz bisikleti gibi su aktiviteleri burada yapılabilmektedir. 4. Yürüyüş Rotaları: Tabiat parkının çevresinde doğa yürüyüşü yapabileceğiniz güzel rotalar bulunmaktadır. Yürüyüş yaparak çevredeki doğal güzellikleri keşfetmek ve manzaranın keyfini çıkarmak mümkündür. 5. Doğal Koruma: Kumburnu Tabiat Parkı, endemik bitki ve hayvan türlerini koruma altına almak için önemli bir role sahiptir. Bu nedenle ziyaretçilerin doğal yaşama saygı göstermesi ve çevreyi koruması önemlidir.
Ölüdeniz-Kıdrak Tabiat Parkı, Muğla'nın Fethiye ilçesinde yer almaktadır.Parkın Kuzey sınırında Akdeniz, Güney sınırında ise devlet ormanı yer almaktadır. Ayrıca içerisinde ihale yolu ile işletilen bir minibüs durağı bir taksi durağı ve 80 araçlık otopark işletmeciliği ile Kıdrak Plajı bulunmaktadır. 25 hektarlık bir alanı kaplamaktadır. Park, Özel Çevre Koruma Bölgeleri alanı içindeki bir doğal sit alanıdır. Günü birlik olarak, piknik, yüzme faaliyetleri, doğa yürüyüşü, fotoğrafçılık, yaban hayatı gözlemciliği ve doğa turizmine imkân sağlamaktadır. Park içerisinde çeşmeler, büfeler, tuvalet, su sporu parkuru, kır kahvesi, pergola, plaj, soyunma kabinleri ve doğa sporları alanı mevcuttur.